Bilindiği üzere tüm dünyada uzun yıllardan beri hukuk uyuşmazlıklarının çözümünde başvurulan, barışçıl ve tarafların çıkarlarına en uygun sonuca ulaşabildikleri yöntem olan arabuluculuk, 6325 sayılı kanun ile 07.06.2012 tarihinde Türk Hukuk Sisteminde de yerini almıştır. MS Hukuk Arabuluculuk olarak arabuluculuk faaliyetlerini en iyi şekilde yürütmekteyiz.
Arabuluculuk; tarafların kendilerini ifade edebildikleri ve arabulucu huzurunda yürütülen müzakerelerde kendi çözümlerini buldukları; ilişkileri destekleyen ve uyuşmazlığı her iki tarafı da mutlu edecek şekilde çözme olanağı tanıyan, kazan kazan prensibinin uygulandığı bir çözüm yöntemidir. Süreç sonunda düzenlenecek anlaşma tutanağının mahkemeye onaylattırarak ilam niteliğinde belgeye dönüştürülmesi de mümkündür.
Ticari uyuşmazlıkların çözümü noktasında; 06 Aralık 2018 tarihli, 7155 Sayılı Kanun ile getirilen düzenleme neticesinde 01.01.2019 tarihinden itibaren arabuluculuk dava şartı haline gelmiştir. (Resmi Gazete Yayım Tarihi:19.12.2018)
Bireysel iş uyuşmazlıklarının çözümü noktasında, 25 Ekim 2017 tarihli, 7036 Sayılı Kanun ile getirilen düzenleme neticesinde 01.01.2018 tarihinden itibaren arabuluculuk dava şartı haline gelmiştir.
Tüketici uyuşmazlıklarının çözümü noktasında ise 22 Temmuz 2020 tarihli, 7251 Sayılı Kanun ile getirilen düzenleme neticesinde 28.07.2020 tarihinden itibaren arabuluculuk dava şartı haline gelmiştir.
ZORUNLU ARABULUCULUK
Ticari davaların tamamı ile İş ve Tüketici uyuşmazlıklarının bazılarında uyuşmazlık için dava açmadan önce arabulucuya gitme zorunluluğu vardır. Bu uyuşmazlıklar açısından zorunlu arabuluculuk dava şartıdır. Bu uyuşmazlıklarda arabulucuya gitmeden dava açılması halinde açılan dava mahkemece esasa girilmeden reddedilir.
İHTİYARİ ARABULUCULUK
İhtiyari arabuluculuk dava açmadan önce arabulucuya gitme zorunluluğu olmadığı halde tarafların dava açmadan önce ya da dava sırasında arabulucuya başvurmak istemesidir. Taraflar üzerinde tasarruf edilebilecek her türlü özel hukuk uyuşmazlığında ihtiyari arabuluculuğa başvurabilirler.
MS Hukuk Arabuluculuk olarak gerek dava şartı arabuluculuk gerekse ihtiyari arabuluculuk faaliyetlerini profesyonel şekilde hizmet vermeye devam etmekteyiz.
ARABULUCULUK TEMEL İLKELERİ
GİZLİLİK
Arabuluculuk sürecinin en temel ilkesi gizlilik ilkesidir. Buna göre; Arabuluculuk süreci gizli olup süreçteki teklifler, kabuller, sunulan ve süreç içinde üretilen belgeler gerek yargı sürecinde gerekse arabuluculuk süreci sonrasında herhangi bir yerde kullanılamayacaktır. Arabuluculuk süreci hakkında arabulucu, taraflar, sürece katılan üçüncü kişiler tanıklık yapamaz. Arabuluculuk görüşmeleri sırasında hiçbir şekilde ses ve görüntü kaydı alınamaz, telefon görüşmesi yapılamaz.
GÖNÜLLÜLÜK VE İRADİLİK
Arabuluculuk, gönüllü ve iradi bir süreç olup taraflar arabulucuya başvurmak, süreci devam ettirmek, sonuçlandırmak veya bu süreçten vazgeçmek konusunda serbesttirler. Taraflar, gerek arabulucuya başvururken gerekse tüm süreç boyunca eşit haklara sahiptirler.
İCRA EDİLEBİLİRLİK ŞERHİ
Arabuluculuğun önem kazanmasında en önemli unsur arabuluculuk sonunda oluşturulan anlaşma metninin mahkeme ilamı niteliği taşıyacak olmasıdır. Bu da ancak icra edilebilirlik şerhi alınarak mümkün olmaktadır. Arabuluculuk anlaşma tutanağı imzalandıktan sonra, taraflar isterse yasanın öngördüğü mahkemeden icra edilebilirlik şerhi alabilirler. Böylece bu belge, 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu ‘nun 38. maddesinde yazılı ilam niteliğinde (ilam yerine geçen belge) belgelerden sayılır. Taraflar ve vekilleri ile arabulucunun birlikte imzaladıkları arabuluculuk anlaşması kendiliğinden ilam yerine geçen belge niteliği kazanır.
ARABULUCULUK FAALİYETİ
Taraflar dava açmadan önce ya da dava açıldıktan sonra arabulucuya başvurma konusunda anlaşabilirler. Arabuluculuk sürecinin başlamasından sona ermesine kadar geçirilen süre, zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz.
Arabuluculuk süreci, dava açılmadan önce arabulucuya başvuru hâlinde, tarafların ilk toplantıya davet edilmeleri ve taraflarla arabulucu arasında sürecin devam ettirilmesi konusunda anlaşmaya varılıp bu durumun bir tutanakla belgelendirildiği tarihten itibaren işlemeye başlar.
Dava açılmasından sonra arabulucuya başvuru hâlinde ise bu süreç, mahkemenin tarafları arabuluculuğa davetinin taraflarca kabul edilmesi veya tarafların arabulucuya başvurma konusunda anlaşmaya vardıklarını duruşma dışında mahkemeye yazılı olarak beyan ettikleri ya da duruşmada bu beyanlarının tutanağa geçirildiği tarihten itibaren işlemeye başlar.
6325, 7036 ve 7155 Sayılı Kanunlar gereğince dava şartı olan arabuluculuk süreçlerinde arabuluculuk sürecinin başladığı tarih, başvurucunun arabuluculuk bürosuna başvurduğu tarih olarak kabul edilir. Sürecin sona erdiği tarih ise son tutanağın imzalandığı tarihtir.
Arabulucu tarafsız ve bağımsız olup her iki tarafa da eşit mesafededir. Arabulucu, tarafların her biri ile ayrı ayrı veya birlikte görüşebilir ve iletişim kurabilir.
Arabulucu taraflara danışmanlık yapamaz ve arabuluculuk haricinde bilgi veremez. Taraflar gerekli görürlerse özel olarak yetkilendirilmiş avukatlarından ve uyuşmazlığın çözümüne katkı sağlayacağı düşünülen uzman kişilerden destek alabilirler. Bu kişiler müzakerelerde de hazır bulunabilirler.
Süreç sonunda düzenlenen anlaşma tutanağı ve/veya son tutanak; arabulucu, taraflar ve varsa arabuluculuk konusunda özel yetkili vekillerince imzalanır. Son tutanağın bir sureti, arabulucu tarafından bir ay içerisinde Arabuluculuk Daire Başkanlığı’na gönderilir.
Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması halinde, üzerinde anlaşılan hususlar hakkında taraflarca dava açılamaz.
Taraflar dava açılmadan önce veya davanın görülmesi sırasında arabulucuya başvurma konusunda anlaşabilirler. Mahkeme de tarafları arabulucuya başvurmak konusunda aydınlatıp, teşvik edebilir. Aksi kararlaştırılmadıkça taraflardan birinin arabulucuya başvuru teklifine otuz gün içinde olumlu cevap verilmez ise bu teklif reddedilmiş sayılır.
Arabulucu, dava şartına ilişkin arabuluculuk uygulamalarında, taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması yahut yapılan görüşmeler sonucunda anlaşmaya varılması veya varılamaması hallerinde arabuluculuk faaliyetini sona erdirir ve son tutanağı düzenleyerek durumu derhal arabuluculuk bürosuna bildirir.
Dava şartına ilişkin arabuluculuk uygulamalarında, taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.
Arabuluculuk görüşmelerine taraflar bizzat, kanuni temsilcileri veya avukatları aracılığıyla katılabilirler.
6325 ve 7036 Sayılı Kanun gereğince dava şartı olan arabuluculuk süreçlerinde ücretlendirme aşağıdaki şekilde yapılır:
Tarafların arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaları halinde, arabuluculuk ücreti, Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesinin eki Arabuluculuk Ücret Tarifesinin İkinci Kısmına göre aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde karşılanır. Bu durumda ücret, Tarifenin Birinci Kısmında belirlenen iki saatlik ücret tutarından az olamaz. İşe iade talebiyle yapılan görüşmelerde tarafların anlaşmaları durumunda, arabulucuya ödenecek ücretin belirlenmesinde işçiye işe başlatılmaması halinde ödenecek tazminat miktarı ile çalıştırılmadığı süre için ödenecek ücret ve diğer haklarının toplamı, Tarifenin İkinci Kısmı uyarınca üzerinde anlaşılan miktar olarak kabul edilir.
Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hallerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları halinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır.
Avukat - Arabulucu Müjgan GÖMEÇ